Nihayet kazasız belasız ve de olaysız varıyoruz memlekete. Keşke daha önce gelseymişim dedirtecek kadar kolay geçiyor yolculuğumuz. Otobüsten inen ve şaşkın ve meraklı gözlerle etrafı seyreden ikizlerime bakıyorum ve "büyüyorsunuz, beni de büyütüyorsunuz" diyorum içimden :)
Seyahatimizden o kadar memnun kalıyoruz ki Eylül başında bir daha gidiyoruz memlekete. Tecrübelerimiz sayesinde bu sefer hem daha kolay oluyor hem de daha çok eğleniyoruz. Neler neler yaptık bir bilseniz. Hadi kıyısından köşesinden bahsedeyim azıcık :)
Bir kere her sabah kahvaltı sonrası hamak keyfi yaptık. Tepemizde sıcacık güneş üzerimize üfleyip duran ılıcık bir rüzgar...
Evimizle, bahçemizle özlem giderdik bol bol. Konuştuk doğayla ve yeri geldi ona kulak verdik :)
Ormanlar kaşifi olduk ve yere düşen kuru yapraklardan sonbaharın çoktan kapımıza dayandığını keşfettik!
Organik meyve-sebzenin tadını çıkarttık...doğal yetişen her şeyin lezzeti, kokusu bir başka oluyor gerçekten.
Ve daha neler neler. Şimdiden özlemini çekmeye başladım bile :)
İkizler doğada o kadar güzel vakit geçirdiler ki keşke bahçeli bir evde yaşasak diye düşünmeden edemedim. Siz de imkanlarınız doğrultusunda muhakkak çocuklarınızı doğayla buluşturun. Temiz havayı, toprağı, yeşilliği, doğal lezzetleri ve güzellikleri tanısınlar :))
Maşallah ne güzel cennet gibi bir yer..
YanıtlaSilİkizler de pek mutlu görünüyorlar maşallah..:))
Allah daim etsin. Çok selam ve sevgiler..:))
Zonguldak'ın merkezinde bir yer. Evet, gerçekten bende de cennet izlenimi uyandırıyor!
Silİkizlerin sevinç çığlıklarını duymanızı isterdim :)
Çok ama çok teşekkürler...