28 Ağustos 2013 Çarşamba

Çok Oyuncağın Zararları: Bir Oyuncakseverin Anılarından!

İkizlerim doğmadan önce de bir oyuncakseverdim. Odamın bir köşesini illa ki bir kaç peluş hayvan kaplar ya da illa ki bir yerlere sıkıştırılmış barbie ya da porselen bebekler olurdu. İkizlerimin doğumuyla birlikte bu tutku/itki/heves ikiye üçe katlandı. Daha hamileyken bile eve oyuncak taşımaya başladım. Ne zaman alışverişe çıksam elim kolum oyuncak dolu döndüm eve. Çocukları oyuncakçıya götürdüğümüzde bakıp bakıp bir şey almadan çıkmaya yeltendikleri zaman kollarından geri çekip bakın bu da var, şu da var demişliğim bile vardır. Pazarda hususi olarak oyuncakçının önünden geçer, uyduruk plastik oyuncaklar dikkatlerini çeksin diye dua ederim.

Peki iyi mi ederim? Hayır, hiç iyi etmiyorum. Siz siz olun oyuncak sevdalısı olmayın. Bir kere paranızın büyük bir kısmını ya bir iki gün içinde kırılacak ya da sıkılınıp bir köşede unutulacak eyalara yatırmış oluyorsunuz. İkincisi ev o kadar kalabalıklaşıyor ki yeri geliyor adım atacak yer, oturacak bir köşe bulamıyorsunuz. Üçüncü olarak bu kadar oyuncak bolluğu içerisinde zavallı evladınız seçim yapamadığı için genellikle oyuncaklar yerine sizinle oynamayı tercih ediyor. Ve sanırım son olarak da evdeki kalabalıklık, ıkış tıkışlık sizi de çocuklarınızı da bunaltıyor ve sürekli olarak dışarı çıkma eğiliminde oluyorsunuz.


Bu fotoğrafta gördükleriniz evdeki oyuncakların küçük bir kısmı. Bir bu kadar daha başka bir sepette yatıyor. Ve neredeyse bir o kadar daha çekyat altlarında ve gömme dolaplarda gizleniyor.

Kendi kendime düşündüm bu böyle gitmez. İlk olarak ikizlerimin yaşına uymayan küçük oyuncaklarımızı ayırdım ve ihtiyacı olanlara verdim (Tabii cimrilik yine yakamı bırakmadı, sadece 3-5 parça ayırabildim). Yine de bir başlangıç sayılır değil mi ama?! İkinci olarak yaşlarına uygun olmayan bu sefer büyük gelen oyuncaklarımızı (100 parçalık yap-bozlar gibi) sakladım. Üçüncü olarak da en az sevdikleri, yüz vermedikleri oyuncakları koca bir çöp torbasına atıp gömme dolaba kaldırdım ki yokluklarını anlayıp özlesinler. Ve son olarak (en önemlisi) kendimi oyuncak almama konusunda motive ediyorum.

Bakalım oyuncak azaltma ve evi sadeleştirme planlarım ne kadar süre yürürlükte kalacak? Lütfen bana yalnız olmadığımı, böyle annelerin çoook ama çook yaygın olduğunu söyleyin :)

6 yorum:

  1. Öyle çok oyuncak almıyorum alamıyorum eşim frenliyor:))Bana kalsa da evde yer kalmayabilirdi.Ama çok az alıyoruz dediğim haliyle bile şimdiden 3 sepetten fazla oyuncak var onu da anlayamadım gitti.Gerçi hediye gelen eskiden kalan peluşlar falan var onlarla hiç oynamıyor zaten oğlum.Diğerlerini de odasında herbirini kendi aralarında gruplandırıp ayırdım ve paşam gün içinde çok sık vakit geçirebiliyor oyuncaklarıyla.Pek de şikayetçi değilim yani.Paşam 20 aylık bu arada

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de almadığımı zannediyordum ama evin ortasında oyuncak yığınlarını görünce br eyker dank etti kafama :)))
      Vakit geçirebiliryorsa oyuncaklarıyla ne mutlu size...

      Sil
  2. dert etme bende oyleyim:(( oyuncak arabalara hiç hayır diyemiyorum. sadece çok ucuz ve oplastik oyuncakları almıyorum. ama artıkkara verdim, aynı fonksiyonu goren oyuncak evde varsa alınmayacak. mesela polis arabası sadece 1 tane olmalı gibi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle katılıyorum....oyuncak arabaların sonu gelmiyor yahu! :))

      Sil
  3. Biz ikizlerimize çok çok az oyuncak alıyoruz. Bu konuda size "Daha Sade Bir Hayat" Kitabını Öneririm. Çocukların hayatlarını bir çok alanda sadeleştirmek işe yarıyor
    http://www.ikiziz.biz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet o kitabı okumuştum geçen kış, gerçekten güzel fiirler veriyor ancak insan tutkunu olduğu şeyleri bırakmakta zorlanıyor :))
      Dün bir ilki başardık, bir AVM'de gezdik tozduk ve hiç oyuncak almadan eve geldik!

      Sil

Bitmeyecek Öykü

Ve Bitmeyecek Öykü bitti! Kitap bir çocuğun, sınırsız bir hayal gücünün var ettiği Fantazya diyarına yolculuğunu konu ediniyor özünde. An...